28 Nisan 2012 Cumartesi

Bahara AŞK!


Bahara resmen aşığım,açık ve net!
Kışın hantallığını,ağırlığını atmak,pırıl pırıl havaya uyanmak,balkon sezonunu açmak,doğanın kendini tazelemesiyle tazelenmek!
Mevsimlerden çok etkileniyorum,içimi,ruhumu,enerjimi baştan aşağı değiştiriyorlar.Ve bunu doğaya uygunluğun, doğayla uyumlu olmanın bir göstergesi olarak kabul ediyorum.O nedenle artık bundan şikayet etmiyorum :)

Hala çok sıkışık bir zamandayım,genel olarak geceleri uyumadığım için de zaman kavramım kayboldu ayın 28'si olduğunu fark edip şok oldum bu sabah! Mayıs gelmiş MAYIS!
En sevdiğim...

Hani ben İzmir'deyim ya, hani kışı ne kadar çekilmez olsa da ilk baharına son baharına aşık olunur ya İzmir'in, kendi kendime mutlu oluyorum,pozitif oluyorum şehirden, iklimden dolayı :)
Bahçemiz çok güzelleşti,güllerimizle aşk yaşıyorum her gün.Dokunmaya bile kıyamıyorum uzaktan uzaktan,gözlerimle seviyorum,akşam saatinin hanımeli,yasemin kokusu için bahane yaratıp mutlaka balkona atıyorum kendimi:)
Ve bu evde o kadar az zamanım kaldı ki...Giderken iki şeyden ayrılmak çok zor gelecek;arkadaşlarım ve evim.
Hem gitmek istiyorum bir an önce; beni bekleyen yepyeni bir hayat var çok az ötemde, hem de burdaki düzenimden,evimden,arkadaşlarımdan ayrılmak istemiyorum.Kısacası ne yardan ne serden geçebiliyorum,keşke tüm istediklerimizin bir arada olabileceği bir hayat formu olsa :))

Şimdi yine çalışmaya başlamanın zamanı.Bugünün bir başka özelliği de yıllık yazısı yazacak olmam,ama kime? Hacettepe'de okuyan canımın içi Neşe'ye :) Aynı yerde üniversite okumak istedik olmadı,lise yıllığında ne olursa olsun hiç kopmayacağımızı biliyorum yazmıştık birbirimize,gerçekten de 4 yıl boyunca hiç ayrı yerlerde gibi değildik.Aynı şehirde olanlardan kat kat fazla yanında olduk birbirimizin.Şimdi de bunun nişanesi olarak onun yıllığında yazacağım.Bize bir şey olmaz demiştik,bak olmadı işte diye..Heyecanlıyım nerden başlasam bilemiyorum:)


Gözümüze hep güzellikler değsin der,giderim şimdi!

fotoğraflar kaynak :tumblr,pinterest.

22 Nisan 2012 Pazar

mesela

Ben mesela bu ara çalışmak/okumak dışında hiç bir şey yapmıyor daha doğrusu yapamıyorum.

Oturup 2000 sayfa kitabı hatim ediyorum,20 sayfalık yerden tüm sınav geliyor sonra kafayı yiyiyorum.
Rüyalarımda Yargıtay kararı tahlil ediyorum.Uykudan sağ kolum uyuşmuş şekilde kalkıyorum,felç olduysam yarın nasıl yazacağım diye gecenin köründe zır zır ağlıyorum.
Bir de sanıyorum ki tek ben böyleyim.Kendime kızıp kızıp duruyorum ne büyüttün diye.Değilmişim,cuma günü anladım.Mesela okulda çoğumuz her şeyi yastık yorgan olarak algılamaya başladık,kantinde o gürültüde bile uyuyanını gördüm.Uyuyamayan ben ve benim gibiler de hayatlarımıza zombiler olarak devam ediyoruz.

Bir de herkes uzaktan ah yavrum olacak bunlar vah yavrum hepimiz geçtik bu yollardan diyor ya işte bu hiç yardımcı olmuyor, aksine benim sinir katsayım diğer etmenlerle birleşip o kadar çok artıyor ki gözlerimden ateş çıkartabiliyorum mesela artık.Diyorum ki 36i saati geçti uyumadım, diyor ki herkes geçiyor bu yollardan.
Hayır napayım ben şimdi?

Ayrıca son olarak da en tembel blogger ödülüne en iddialı aday olarak da görüyorum kendimi.
kalınsağlıcakla.

12 Nisan 2012 Perşembe

Kayda Geçsin

Öğrencilik hayatımın son dersi de bugün böylece bitti.Lütfen kayda geçsin.
Hiç bir vedanın bu kadar umutlu olabileceğini düşünmezdim,hocalarımız birer fincan umut verip, güç verip vedalaştılar bizimle..

Önümde bekleyen sınavlardan olsa gerek şu an hiç ama hiç bitmiş gibi hissetmiyorum.Aksine daha yeni başlıyoruz diye düşünüyorum.
Ve bitsin,gerçekten hayırlısıyla bitsin artık.Yaşlandım oyh!

2 Nisan 2012 Pazartesi

Bir Güzel İnsan:Sabahattin Ali


Yazar,aydın,öğretmen,çevirmen,şair,fotoğrafçı,baba,eş,sevgili ve mahkum..
Bu ve bunun gibi pek çok sıfat sayılabilir Sabahattin Ali için ama hayatlarımıza dokunma biçiminden bahsetmek istiyorum ben.
İçimizdeki Şeytan mesela;okuyup da tek bir kelimesinde bile kendimi bulmadım diyeni var mı?
Kürk Mantolu Madonna'yı bir kere okuyup da öylece kenara bırakabilen,Maria Puder'i birden aklından çıkarabilen var mı?
Hadi bunu geçtim kitapla romanla ilgisi olmayanlar için 'Aldırma Gönül' desem daha başka söze gerek kalmaz sanırım..

Ve bugün tamı tamına 64 yıl geçti katledilişinin üzerinden.Türkiye Cumhuriyeti tarihindeki aydın kesime yönelik faili meçhul cinayetlerin ilki..Belki de sonun başlangıcı.
Her neredeysen bir değil bin selam yolluyorum sana güzel insan Sabahattin Ali!

\\\Geçen haftalarda üfürükten teyyare blogunun tatlı sahibesi Hazalcım da ne güzel yazmıştı Sabahattin Ali'yi,ona da selam olsun buradan :))