sevgili haftasonu/1

Sevgili ful yaprakları 'nın müzik yazılarını paylaştığı blogu melodik minor 'den son keşfim 'Kings Of Convenience'..

Saatlerdir bütün şarkılarını dinliyorum,çok naif,zarif bir hava var şarkılarda.Güneşli, sakin, hafif esintili haftasonu şarkıları..

Mutlu, neşeli, kimimiz için gezmeli tozmalı, benim içinse bolca çalışmalı haftasonu!

Zor Zanaat

Günlerdir tüm kısıtlı zaman kırıntılarımı sevgili blogumu istediğim hale getirmeye çalışmakta kullanıyorum,yaptıııımmmm olacak!Daha da yapacak çok şey var! :))

Velhasıl blog sahibesi olmak zor zanaat ;)

Aslında öncelikle söylemek istediğim başka şeyler de var;

Kimliğimi açık etmemek kendi bilinçli tercihim, bundan önce yani ben eleni olmadan önce de blog yazarıydım, kemikleşmiş izleyicilerimin olduğu, düzene oturttuğum ve de çok sevdiğim bir blogum vardı.Kimliğimin açık olması değildi ana sorun;yazdığım söylediğim her şeyin her koşulda arkasındayım,hata yapsam bunu da kabul ederek arkasında dururum.Ama mesele şu ki kendime karşı bir şekilde sansür koyuyordum.'Ben bunu yazarsam yakın arkadaşım x okuduğunda acaba alınır mı?'larla başlayan, AŞK'tan bahsederken 'Acaba bu kadar net ve iddialı konuşursam,içimdekileri ona dair tüm o güzel şeyleri yazarsam bilimum akrabaya, eşe, dosta malzeme mi olurum' ile devam eden bir süreç içinde buldum kendimi.Doğruluğunu yanlışlığını değerlendirmiyorum bunun.En sonunda istediklerini istediği gibi yazamayan, her yazısını binbir sansüre uğratan bir blog yazarı olup çıkmıştım ve daha fazla bunu sürdüremezdim.Yolumu böyle buldum;umarım blogcum bundan sonra seninle hep güzellikler,mutluluklar yeri geldiğinde de zorluklar,üzüntüler kırıklıklar paylaşacağız.

Belki bazı dönemlerden sonra, bir şeyleri aşıp atlattıktan sonra yine açık olabilirim,ama şimdi değil.

Çiçek Kız

Çilek kokusu, çilek tadı, senenin ilk eriği, incecik hırkayla sokağa çıkabilme rahatlığı, botları kutulara, montları dolaplara kaldırmanın mutluluğu, bulutsuz hava, şahane güneş!

Tam bir güneş insanı bu eleni kız; günebakan misali :))

Bütün bunlar bir arada olunca varsın her gün sınavım olsun,varsın yine gece on ikiden sabah yedi buçuğa kadar asfalt kazılsın!!

Bugün gerçekten önemli ve dahası yüksek almam gereken ve tek ezber yapmam gereken dersimin sınavı vardı, üstelik çalışma konusunda gece kuşuyum, kafam daha berrak olur, konsantrasyonum daha yüksek; ama dün gece tam 'oh el ayak çekiliyor artık,bir kaç saate biter elimdekiler' derkennnnnn.......

Tam penceremin altında, gece yarısında, asfaltı kazmaya başladı belediye ekipleri ve iş makineleri durduğunda güneş çoktan doğmuş,saat yedi buçuk olmuştu....Çıldırmanın eşiğine geldim!Başka yerde duyulmuş görülmüş şey değil bu gece kazıları ama İzmir'e geldiğimden beri kaçıncıya denk geliyorum.Üstelik aynı yer geçen sınav dönemimde de doğalgaz için kazılmıştı,neden hepsini bir yapmazlar ki...Büyükşehir belediyesi okulumun uzamasını istiyor!Artık böyle düşünüyorum:))

Yazmak

Yazmak;ruhun arınması,rahatlama ve dinginlik...

Tarihe not düşmek ise yaşanmışlıkların en değerli belgesi.

Yaşanmışlıklarım ve bazen de içimde kalan yaşan(a)mamışlıklarım,gündelik telaşlarım, sıkıntılarım, serzenişlerim...

Yazdıkça neşesine neşe katan,sıkıntıları hafifleten, ben; eleni, sesime ses olacak blogumu yazmaya karar verdim.

Dünyaya aynı yerden bakıp farklı şeyler görebilen ya da farklı yerlerden bakıp aynı şeyleri görebilen insanlara da ulaşmak adına.

Ben, artık burdayım.