4 Mayıs 2011 Çarşamba

dilimin kemiği

Hiç yok...

En sevmediğin,kendinden söküp atmak istediğin huyun ne derseniz anında tek cevap: Sinirlendiğimde gözümün hiç bir şey görmemesi....

O kadar üzülüyorum ki sonunda, o sinirle söylediğim şeyler benden çıkmış olamaz diye düşünüyorum oysa ki ben söyledim,ben yaptım...

Mücadele ediyorum bununla ama yine bazen hiç kırmak istemediğim canımdan kıymetli 'canlarım'ı kırıyorum...
Nasıl diyorum sonra nasıl yaptım nasıl söyledim...
Gerçek düşüncem olsa 'içimde kalmıştı söyleyememiştim oh böyle çıktı içimden' desem yine iyi ama sırf gözüm döndüğü için çıkıyor ağzımdan onlar...Belki de o an sadece acıtmak istiyorum,bunun için ise benim dilim gayet müsait:(
Ne dilimin kemiği ne çenemin ayarı hiç yok...

AH BU BEN;
Şimdi de telafi edeceğim diye didin dur..Anlamadan dinlemeden saman alevi öfkenle yak tüm gemileri sonra da pişman ol böyle.
Utanıyorum bir de çok.Hele ki O affedici oldukça yerin dibine daha çok giriyorum..

Bunu yenmem lazım...

içimin sesi;

1 yorum:

  1. Birlikte yeneriz dostum. Bu hepimizde varit oluyor. İyi bir uyarı olarak aldık dersimizi..

    Bir esrarın içinde bir sır,
    bir sırrın içinde de esrar olurum.
    İşte bunun gibi,;
    bir mechulün içinde bir malum,
    bir malümun içinde bir meçhül olurum.

    İşte ben buyum...

    Seni aradığımda çıkmaz sokaklarda yolumu bulur,
    seni unuttuğmda put alanlarında kaybolurum.

    İşte ben buyum...

    Bir İsmail gibi bilerim bıçağı bir bilinç olur;
    bir İbrahim gibi koç olur, kurban olurum.

    İşte ben buyum...

    YanıtlaSil